İyi Parti Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Bülent Özkan, seçim döneminde ortaya koyduğu projelerle dikkat çekmişti. Mersin’de iki ilçe belediye başkanlığının kazanılmasında önemli rol oynayan Dr. Özkan, partisinin Türkiye ortalaması üzerinde oy alarak başarılı olmuştu. Özellikle üretim konusundaki projeleri hala vatandaşın gündeminde olan Dr. Özkan ile ülke siyasetini, İyi Parti’yi ve seçim sonrası gelişmeleri konuştuk.
İyi Parti Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Bülent Özkan, seçim döneminde ortaya koyduğu projelerle dikkat çekmişti. Mersin’de iki ilçe belediye başkanlığının kazanılmasında önemli rol oynayan Dr. Özkan, partisinin Türkiye ortalaması üzerinde oy alarak başarılı olmuştu. Özellikle üretim konusundaki projeleri hala vatandaşın gündeminde olan Dr. Özkan ile ülke siyasetini, İyi Parti’yi ve seçim sonrası gelişmeleri konuştuk.
Gazetemize verdiği demecinde günümüzde sağlıklı gıdaya erişimin zorluğuna dikkat çeken Dr. Özkan, “Yerel yönetimlerin üreticiyi destekleyerek kooperatifler kurmasının önemi bugün anlaşılmış durumdadır. Dar gelirli vatandaşların sağlıklı beslenmesi alım gücünün artmasıyla mümkün olacaktır. Fakat bugün aileler çocuklarına gerekli beslenmeyi yerine getiremiyorlar. Proteinden, vitaminden yoksun, karbonhidrat ağırlıklı beslenme şekli maalesef sağlıklı nesillerin yetişmesine olanak vermiyor. Eğitimdeki düşüşü biraz da burada aramak gerekiyor. Sağlıklı ve yeterli beslenemeyen öğrencilerin zeka seviyesi de oldukça fazla etkileniyor. Bu yüzden seçim kampanyamızda bu sorunu aşmak için çeşitli projelerimi kamuoyu ile paylaştım. Kırsalda üreticilere verilecek gerçekçi desteklerin bu sorunu ortadan kaldıracağına dair söylemlerimizin bugün olağanüstü artan gıda fiyatları göz önüne alındığında doğruluk derecesi ortaya çıkmaktadır” dedi.
Dr. Özkan, “İyi Parti, iyi yolda”
Kurucu genel Başkan Meral Akşener’in ilkeli bir siyaset anlayışı ortaya koyarak görevinden ayrılmasının önemine vurgu yapan Dr. Özkan, “Ülke siyasetinde hesap verile bilinirlik çok gerilere düştü. Kurulduğu günden buyana siyaset etiği konusunda diğer partilere adeta ders veren İyi Parti, bu konuda da rüştünü ispat etmiş durumdadır. Özellikle parti liderleri seçim sonuçları bağlamında bir değerlendirme yaparak görevden ayrılma refleksini göstermiyorlar. 31 Mart Seçimlerinde İyi Parti’nin oy kaybına uğradığı gerçeğinden yola çıkarak kurucu genel başkanımız Sayın Meral Akşener, görevinden ayrılmayı tercih etti. Bence, bu yaklaşım belki de seçim kazanmaktan da çok önemlidir; çünkü uzun yıllar hiçbir siyasi liderdi bu anlayışı görmedik. İyi Parti’nin halktan gücünü aldığını da bugün görebiliyoruz. Genel başkanımız kongrede değişmesine rağmen İyi Parti hala halkımızın umudu olmaya devam ediyor. Sayın Dervişoğlu ile çıktığımız bu kutlu yola devam ediyoruz. Siyasi partilerin zaman zaman inişli çıkışlı bir süreç yaşaması normaldir ve İyi Parti, iyi yolda diye bilirim” dedi.
“Siyasetin merkezi artık boş değil”
İyi Parti’nin bütün kesimleri bir araya getiren merkez parti olma özelliğinin altını çizen Dr. Özkan, kutuplaştırma siyasetinin iflas ettiğini belirterek, “İyi Parti gerçekten de iyi, cesur ve bilgili insanların bir araya gelmesiyle kuruldu. Farklı siyasi görüşü olanlar ülkemizin girdiği bu çıkmazdan kurtulabilmesi adına hiçbir ayrım gözetmeksizin bugüne kadar birlikte yol yürüdüler. Ülkemiz siyasi kutuplaşma yüzünden istenilen gelişmişlik seviyesine bir türlü gelememiştir. Bir birine düşman yaratan radikal partiler oy kazanarak iktidara gelebilirler ama topluma verdikleri zararlar maalesef uzun yıllar telafi edilemeyebilir. Bu yüzden İyi Parti bir merkez parti olarak herkesi bünyesinde topluyor. Bakın, günümüzde bu çok önelidir, çünkü dünyadaki gelişmeler çok kaygı verici hal aldı. Ortadoğu başta olmak üzere savaşlar yayılma sürecine girdiğini görüyoruz. Özellikle Filistin’de, Lübnan’da yaşananlar İsrail’in 3. Dünya Savaşı’nı başlatma arzusunun bir parçası olarak görülmelidir. Bu yüzden ülkemizin bekası için birlik beraberliğe çok ihtiyacımız var. İyi Parti işte bu birlikteliğin merkezde yer alan bir parti olarak adresi konumundadır” dedi.
“Yerel yönetimler değil, kösteklenmek, desteklenmelidir”
Son günlerde tasarruf genelgeleri ve belediyelerin SSK, vergi borçlarının icra yoluyla tahsil edilmesi konularına da değinen Dr. Özkan, “Yatırımların durdurulması ve belediyelerin işlevsiz hale getirilmesi çok yanlıştır. Ülkemizde çok yüksek enflasyon var, bu doğrudur ama bu sorunu ortadan kaldırmak için alım gücünü yok etmek, kamu yatırımlarını engellemek ve özellikle belediyelerin hizmet edemez duruma getirilmesi çok yanlış bir uygulamadır. Benim siyaset anlayışımda at gözlüğüyle bakmak yoktur. Belediyeler doğru iş yapıyor, halkın yararına hizmet üretiyorsa, başkanın partisi ne olursa olsun destekler hakkını teslim ederim. Fakat yanlış işler yapılıyorsa da bir siyaset adamı olarak eleştiririm. Bugün gündem konusu olan devlet borçlarının cebren tahsil edilmesi son derece yanlış bir uygulamadır. Çünkü burada mağduriyet yaşayacak olan vatandaşlarımız ve yatırımların durması halinde geleceğe büyük sorunlar taşıyor olacağız. Burada asıl sorun ‘İtibardan tasarruf olmaz anlayışıdır’ Öncelikle yürütmenin başındaki kadrolar israftan derhal vazgeçmelidirler. Ülke ekonomisi ancak bu yolla düzelir” dedi.