DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
Kemal ISTEKTÜM YAZILARI

Uluslararası Adalet ve Barışın Gerekliliği

Yayınlanma Tarihi : Google News
Uluslararası Adalet ve Barışın Gerekliliği

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), 50 yılı aşkın bir süredir uluslararası alanda kabul edilmeyi bekliyor. Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası kurulan ve kendi kendini yöneten bu devlet, uluslararası topluluk tarafından tanınmadığı için birçok haksız ambargo ve izolasyonlarla karşı karşıya. Bu durum, sadece Kıbrıs Türk halkının haklarının gasp edilmesi değil, aynı zamanda uluslararası hukukun ve adaletin görmezden gelinmesidir.
Tarihi Gerçekler ve Haksız İzolasyonlar
1974 yılında gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı, adada Türk toplumuna karşı yapılan sistematik zulüm ve etnik temizlik girişimlerine son vermek amacıyla yapılmıştı. Ancak harekât sonrasında adada oluşan yeni statüko, uluslararası camia tarafından tanınmadı ve KKTC, 1983 yılında bağımsızlığını ilan etmesine rağmen yalnızca Türkiye tarafından tanındı.
Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan Türkler, yıllardır ekonomik, sosyal ve politik ambargolarla karşı karşıya. Bu durum, Kıbrıs Türk halkının uluslararası platformlarda temsil edilememesi, ticaret yapamaması ve dünya ile bağlantılarının sınırlı kalması anlamına geliyor. Bu haksız izolasyonlar, yalnızca bir halkın cezalandırılması değil, aynı zamanda barışın ve istikrarın sağlanmasını engelleyen bir durumdur.
İki Devletli Çözüm: Adanın Geleceği İçin Gerçekçi Bir Yol
Kıbrıs’ta federal bir çözüm arayışı yıllarca sürdü, ancak sonuçsuz kaldı. Kıbrıs Rum kesiminin, adanın tek sahibi gibi davranması ve Kıbrıs Türklerini eşit ortak olarak kabul etmemesi, çözüm sürecini tıkayan en büyük engellerden biri oldu. Bugün gelinen noktada, KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak tanınması, adada kalıcı bir barışın sağlanması için en gerçekçi ve sürdürülebilir çözüm olarak karşımıza çıkıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönemde yaptığı açıklamalar, Türkiye’nin KKTC’nin tanınması için uluslararası platformlarda çabalarını sürdüreceğini gösteriyor. Bu, sadece Türkiye’nin değil, adada barış ve istikrar isteyen tüm tarafların ortak hedefi olmalıdır.
Uluslararası Topluma Çağrı
Dünya, KKTC’yi tanıma konusunda artık adım atmalıdır. Bir halkı, haksız ve adaletsiz bir şekilde izolasyon altında tutmak, uluslararası hukuka ve insan haklarına aykırıdır. KKTC’nin tanınması, adada barışın ve refahın sağlanması için bir zorunluluktur.
Uluslararası topluluk, geçmişteki siyasi hesaplaşmaları bir kenara bırakıp, adil ve kalıcı bir çözüm için KKTC’nin egemenliğini tanımalıdır. Bu tanıma, yalnızca Kıbrıs Türk halkının haklarını teslim etmekle kalmayacak, aynı zamanda Doğu Akdeniz’de istikrar ve barışın sağlanmasına önemli bir katkı sunacaktır.