yükseltilmemiş!
***
Asgari ücret tüm Avrupa ülkelerinin daha üst seviyesinde. Emekliler aldıkları maaşları nasıl harcayacaklarına karar veremiyorlar. Türkiye’den yurt dışına tatile giden emekliler havaalanlarında izdiham oluşturuyor.
***
Ülke tarımı son elli yılın en iyi dönemlerini yaşıyor. Çiftçiler ve üreticiler fiyatlardan ve aldıkları desteklerden oldukça memnun. Halkın tamamı neredeyse bedava denilecek fiyatlara meyve ve sebzeye ulaşırken, tarım sektöründeki ihracat eşi görülmemiş bir hızla yükselmeye devam ediyor.
***
Sanayileşme ve yabancı yatırımın sistematik olarak büyümesi ülkedeki işsizlik oranını %1 ‘in altına düşürdü. İşsiz olan kesimin sağlık ve insani koşullarda hayatını idame ettirme gereksinimlerine yetecek kadar ücret devlet tarafından karşılanıyor.
***
Ülkemizdeki eğitim modeli tüm Avrupa, İskandinav ülkeleri ve hatta Japonya tarafından devlet politikalarından örnek olarak alınıp, müfredatları bu modele göre dizayn ediliyor. Bilim insanı yetiştirme düzeyinde dünya sıralamasında ilk üçe giren ülkemiz; bilim alanında başta tıp olmak üzere bir çok alanda insanlığa hizmet etmekte.
***
Son araştırmalara göre Türkiye; basın ve fikir özgürlüğü, insan hakları, hayvan hakları, çocuk hakları ve toplumsal demokrasi konularında liderliği elinde tutuyor. İstatistiklere göre Türkiye’de mobbing ve hukuka aykırı yaptırımlar son yirmi yılda görülmedi.
***
Devlet yönetimi ve bürokraside katı bir liyakat anlayışı mevcut. Siyasi etik yasasına dayalı hükümet mekanizması, kendi alanlarında bilimsel olarak çalışmaları ve tecrübesi mevcut bürokratlar tarafından yönetilmekte.
***
İsviçre’den Türkiye’ye gelen bir çift kendisini hala İsviçre’de zanetti. Alplerde bile bu kadar doğaya sahip çıkılmadığını söyleyen turistler; “Türkiye’de orman ve doğal yaşam fazlalığı var.” diyerek doğa katliamları konusunda taviz vermeyen hükümeti tebrik etti. İki gün sonra çok kıskanmış bir şekilde ülkelerine döndüler.
***
Türkiye’de üniversite öğrencilerine tanınan imkanlar Avrupalı öğrenciler arasında kaos yarattı. Türkiye’de ki devlet yurtlarının konforunun ve çıkan yemeklerin; standartların çok üstünde olduğundan dolayı kendi ülkelerinin birçok alanda olduğu gibi bu alanda da Türkiye’yi örnek almalarını istediler.
***
Ülkemizdeki başlıca sorun ise; göçmen vatandaşlara kapıların kapalı olması. Ülkemizde kayıtlı ya da kayıtsız olarak göçmen bulunmamakta. Hükümet göçmenlerin ülkeye girişi konusunda oldukça sert ve tavizsiz davranıyor. Türk kültür yapısını tehdit edebilecek ve toplumsal refahı bozabilecek endişesi ile göçmen girişlerine izin vermedi.
***
Ülkemizdeki en büyük sorunlardan birisi de; sokak hayvanlarının devlet tarafından çok iyi bakılması. Fazla mama ve rahatlıktan dolayı obezite tehlikesi ile karşı karşıya kalan sokak hayvanları genelde yaştan dolayı doğal yollar ile yaşama veda etmekteler.
***
Diğer bir yandan ülkemizdeki sanat altın çağını yaşamakta. Sanatçı yetiştirmede, sanat ve sanata verilen değerde; sunulan imkanlardan dolayı dünyanın dört bir yanından ülkemizde sanatını icra etmek için başvuran sayısız sanatçı var. Sanatçıların geneli Türkiye’nin özgürlükler ülkesi olduğunu ve sanatlarını daha özgür ve yaratıcı şekilde ancak Türkiye’de icra edebileceklerini söylüyorlar. (Mehmet Ali Alabora ülkeye döndü)
***
Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ve devrimlerine bağlılık başta iktidar olmak üzere; devletin ve toplumsal yaşamın her alanında her anında gözle görülür bir şekilde varlığını sürdürmekte. Laik ilkesi devletin tüm organlarında ve toplumsal formda olmazsa olmaz bir şekilde uygulanmaktadır.
***
Yapılan incelemeler sonucu; devlet dairelerinde tek maaşın dışında yine devlet kurumlarından gelir elde edenler; belediyelerde “atm memuru” olarak nitelendiren kişiler; yakınlarına kamu kurumlarında istihdam sağlayan devlet görevlilerine rastlanılmadı.
***
Oyunu Sisi’ye vermeyenler; Sisi’yi devlet töreni ile karşılamadı.
***
Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmeyiz dediler ve yedirmediler. Beşli çeteleri de bu olayın takipçisi yaptılar.
***
Ülkemizde o kadar güzel şeyler oluyor ki; hangi birini yazacağımızı şaşırıyoruz. Sayfalarca yazsak yine yetmez! Mesela son yirmi yıldır bir tane bile gazeteci tutuklanmadı! Şaka gibi! Cumhurbaşkanına hakaretten tek bir dava dosyası yok! Toplumsal refah ve devlet-toplum ilişkisi lale devrini yaşıyor. Meclis tüm dostların buluştuğu bir mekanı andırırcasına; alınan her kararda birlik ve beraberlik gözlemleniyor. Diyanet İşleri Başkanlığı bırakın toplumu kutuplaştırmayı; eline şov yapmak için kılıç alanları bile lanetliyor. Topluma hoşgörü ve birliktelik vurgusu yaptığı gibi okunan hutbelerde siyasi söylemlere ve partizanlığa asla izin vermiyor!
Bu kadar! Tamam!
Saatin alarmı çalıyor!
Hadi uyan..!
Yeni felaketler seni bekliyor!
Metehan PARS