CHP vites yükselttiğinden beri ülkede siyasi tansiyon bir türlü düşmüyor. Yarın CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Mersin’e geliyor. Elbette burada yapacağı konuşmayı da ayrıca yorumlayacağız. Ancak miting öncesinde Türkiye’nin genel siyasi fotoğrafına kısaca bakalım.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte siyasi hareketlilik yeni bir evreye girdi. Meydanlardaki coşku, heyecan ve yüksek ilgi; halkın erken seçim arzusunun açık bir göstergesi.
Önümüzdeki seçim, Türkiye’nin siyasi tarihi açısından son derece kritik olacak. 23 yıllık iktidarın devri zaten başlı başına tarihi bir dönüm noktası niteliği taşıyor. Seçimi sağ ve sol eksende iki büyük cepheye ayırdığımızda; sağın adayı yine Recep Tayyip Erdoğan olacak gibi görünüyor. Peki solun adayı kim olacak?
Eğer İmamoğlu’nun tahliyesi ihtimal olmaktan çıkarsa, CHP, Özgür Özel’in de işaret ettiği gibi kayıt dışı değil, kayıtlı bir adayla yola çıkacaktır. Bu noktada İmamoğlu ve Yavaş bir yanda dursa da; diğer yanda sessiz ama etkili biçimde adı öne çıkan bir isim var: Vahap Seçer.
Bugün İmamoğlu ve Yavaş’ın adı telaffuz edilmiyorsa, bu durum Seçer’in adını daha anlamlı kılıyor. Cumhurbaşkanı adayı olarak Özgür Özel’in tercihi Seçer olabilir. Aday olması da çok olası çünkü CHP’li belediye başkanları içerisinde en çok oyunu arttıran Başkan Seçer olmuştu.
Üstelik Başkan Seçer; hem yereli hem geneli iyi bilen bir siyasetçidir. İki dönem milletvekilliği ve iki dönemdir başarıyla yürüttüğü Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı, ona büyük bir tecrübe kazandırmıştır. Aynı zamanda bir ziraat mühendisi olması, kırsal seçmende de karşılık bulmasını sağlayabilir.
Peki, Mersin’de yazdığı başarı öyküsünü ülke geneline taşıyabilir mi? Bu, Özgür Özel’in Seçer’in elini kaldırması ve onu aday olarak ilan etmesiyle mümkün hale gelecektir.
Gerisi mi?
Zaten teferruat…